Türkiye ile Özbekistan arasındaki ticaret hacmi 3 katına çıktı

AA muhabirinin derlediği verilere göre, Türkiye ve Özbekistan, ortak tarihi ve kültürel bağlarının etkisiyle ekonomik ilişkilerini pekiştirirken, bölgesel istikrara katkı sağlıyor.

Özbekistan ile Türkiye arasında uzun yıllar durağan olan ilişkilerin seyri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kasım 2016’da Semerkant’a yaptığı ziyaretle tümden değişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile yaptığı görüşmelerde, ilk etapta 5 milyar dolarlık, ardından 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedeflerini dile getirmişti.

Ziyaretin ardından iki ülke arasındaki ilişkiler canlandırılarak yeni bir dönemi başlatıldı. İki ülke arasında 2016’dan sonra başlayan bu yeni dönemden sonra ikili ilişkilerde ivmelenme oldu. 2016’da 1,2 milyar dolar olan ikili ticaret hacmi, takip eden yıllarda artarak 2020’de 2,1 milyar dolara, 2023’te 3,1 milyar dolara, 2024’te ise 3,5 milyar dolara ulaştı.

Türkiye yüzde 5’lik payla Özbekistan’ın 4. ticari ortağı olurken, Türkiye ayrıca Özbekistan’da en çok şirket kuran ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldı.

“En önemli husus Türkiye-Özbekistan ilişkilerinin ‘kapsamlı stratejik ortaklık’ seviyesine yükselmesi”

TOBB ETÜ Taşkent Üniversitesi’ndeki akademik çalışmalarını tamamlayarak geçen ay Özbekistan’dan Türkiye’ye dönen Doç. Dr. Nurgül Bekar, AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye ve Özbekistan arasındaki ilişkilerin tarihsel ve sosyo-kültürel arka plana sahip kardeşlik hukukuna dayalı ilişkiler olduğunu dile getirdi.

İki ülkenin aynı etnik kökene sahip olduğuna işaret eden Bekar, “Aynı dine inanan, aynı dilden bu iki ülke ilişkileri bilhassa Sayın Şevket Mirziyoyev’in Cumhurbaşkanı olmasıyla yeni bir ivme kazanarak gelişmeye başlamıştır.” diye konuştu.

Bekar, son on yılda değişen en önemli hususun Türkiye-Özbekistan ilişkilerinin “kapsamlı stratejik ortaklık” seviyesine yükselmesi ve gerekli iş birliği mekanizmalarının da bu çerçevede tesis edilmesi olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:

“Böylece siyasi, ekonomik, kültürel, güvenlik, turizm, ulaştırma ve birçok diğer alanda doğrudan ve karşılıklı münasebetler geliştirilebilmektedir. İki ülkenin bağlarını güçlendiren en temel etkenler de paylaşılan ortak tarihi ve kültürel miras, dolayısıyla iki kardeş ülke insanının birbirini yakından tanıması ve dayanışma içinde olmasıdır.”

“Tekstil, tarım ve inşaat sektörleri Türk yatırımcılar için en avantajlı sektörler”

Bekar, 38 milyonluk nüfusuyla Özbekistan’ın dışa açılım politikası göz önüne alındığında ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişme potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye-Özbekistan Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantıları başta olmak üzere iki ülke makamları sürekli bir araya gelerek işbirliğini geliştirici yollar aramaktadır. Bu bağlamda Türk yatırımcılar için her alanda imkanlar sunulmaktadır. Tekstil, tarım ve inşaat sektörlerinin Türk yatırımcılar için en avantajlı sektörler olduğunu söylemek mümkündür.”

“TDT’nin kurumsallaşma çalışmaları üyeler arasındaki işbirliğini derinleştirerek devam etmektedir”

Nurgül Bekar, Türkiye-Özbekistan ikili ilişkilerinin bölgesel ve uluslararası platformlarda olmak üzere hızlı bir gelişme potansiyeli sergilediğinin altını çizdi.

Gerek halklar arasında gittikçe artan sosyo-kültürel bağların gerekse iş insanları ve akademisyenlerin yürüttüğü projelerin de ilişkilerin olumlu yönde gelişmesine ayrıca destek sağladığını kaydeden Bekar, şu ifadeleri kullandı:

“Günümüz uluslararası ilişkiler konjonktüründe kardeş ülkelerin işbirliklerini artırması, devletlerin uluslararası gücünü ve doğal olarak görünürlüğünü de artırmak anlamında katkı sağlamaktadır. Bu kapsamda Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) kurulduğu günden bu yana önemli ilerlemeler kaydeden bir örgüt haline gelmekte ve sadece iki ülke ilişkisini değil genel anlamda bölge ülkeleriyle ilişkileri de güçlendiren, destekleyen bir ortam sunmaktadır. Bu çerçevede 2019 yılında Özbekistan’ın yeniden tam üye olarak TDT içindeki faaliyetlere iştirak etmesi önemli bir kilometre taşı olarak bölgesel ortaklığa ivme kazandırmıştır. TDT’nin kurumsallaşma çalışmaları üyeler arasındaki işbirliğini derinleştirerek halen devam etmektedir.”

Related Posts

Antalya’da damacanadan bir bardak su, 1 lira 30 kuruşa doluyor

Bir damacana soluyun fiyatı 150 lira oldu. 19 litrelik damacanadan 95 bardak su çıkıyor. Böylece bir bardak su 1 lira 30 kuruşa içiliyor. Son 4 aydı 3 kez zan yiyen damacana suda fiyat artışı durmayacak gibi görülüyor.

Geçen yılın son çeyreğine ait iç turizm verileri açıklandı

Yurt içinde, geçen yılın son çeyreğinde 9 milyon 528 bin kişi seyahate etti.

İstanbul’da Dolar ve Avro Fiyatları Artış Gösterdi

İstanbul serbest piyasada dolar 38,2510 liradan, avro 44,1440 liradan güne başladı. Serbest piyasada 38,2490 liradan alınan dolar, 38,2510 liradan satılıyor. 44,1420 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 44,1440 lira olarak belirlendi. Dün doların …

TOGG’da üst düzey ayrılık

Türkiye’nin Otomobili Girişimi TOGG’da tasarım süreçlerine liderlik eden Berkan Kaplan, görevinden ayrıldığını duyurdu. 2019’dan beri TOGG bünyesinde çalışan ve T10X ile T10F modellerinin geliştirilmesinde önemli rol oynayan Kaplan, LinkedIn hesabından duygusal bir veda mesajı yayınladı.

T625 GÖKBEY’e Hatıra Parası

TUSAŞ’ın yerli helikopteri T625 GÖKBEY, Darphane’nin ‘Savunma Sanayi Serisi’ para ile tanıtıldı.

Trabzon’da Balık Fiyatları: Mezgit ve İstavrit 250 Lira

Trabzon’da balıkçı tezgahlarında mezgit ve istavrit, kilogramı 250 liradan alıcı buluyor. Ortahisar ilçesindeki Moloz mevkisinde yer alan balıkçı tezgahlarında levrek, barbun ve çipura kilogramı 350, istavrit ve mezgit 250, alabalık ile somon ise …